7 Şubat 2013 Perşembe

kalçamda bir iz
demek
gece’nin parmakları mülteci
üzerim soyunuk önemsiz entari serenatı
üşümüyorum
karlı havaların tangosunda
kaldırım taşları yakıcı dokunuyor saçlarıma
o yol
kız kulesine çıkıyor artık
ve
hatta
tarihin tozlu raflarında ürüyor izinsizce
arzularımın şahibeli ortağı
denizci kazağım martılara sığındı
beyaz değildi rengi
dev bir ihtilalin sesinde boyanmış ipliği
ağır yaralı soluğum
tennefüs vaktime uğra ışığı görmeden
ince belli bardağını özlüyorum
veya
böğürtlen çayında yıkanmak kirlenmenin tadı kayboldu
yahut
can yücelin beyitine yenilmek
şarabı anımsamak zarif küfürlerinde
sahile vuruyor eylül
sarımtırak sorguları kodese tıkıldı
zamanla unutulur sanma kokun yerleşti yoksulluğuma
görkemli şehrin
merkezi durağında boğuldu suretim
direklerine asıyorum şiirleri
uyaklara
sahte hatalara inat yayınlıyorum sabaha yakın
sürmanşet açlığım
okuma
kırılırsın
bağlanmıyorum erguvan mevsimine
damdaki kemancı gibi uykusuzum
detone oluyor tonum
gözlerin kıskanıyor belkide

incir kuşları isimsiz
kartvizitini çalmış siyahi kuzgun
o yol gibi
nüfustan silindi..
 lamour


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder